Başlangıçlar; Yapmak ya da yapmamak!

Home/Söyleşiler/Başlangıçlar; Yapmak ya da yapmamak!

Başlangıçlar; Yapmak ya da yapmamak!

Shakespeare’in, Hamlet’in ağzından ilettiği meşhur sözünü hepimiz biliriz; “olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu”.

Biz ise, yeni yılın bu ilk günlerinde şöyle diyeceğiz; “yapmak ya da yapmamak, işte bütün mesele bu”

Tüm başlangıçlar zordur. Moleküler biyolojide çok basit bir kanun bile, bir projeyi başlatmanın aslında hiç de kolay olmadığını ifade eder.  Entropi İlkesi. Bu kanuna göre, moleküler düzeydeki parçacıklar  minimum enerji ve maksimum entropi kuralına göre bir pozisyon alırlar. Bulundukları yer veya sahip oldukları enerji düzeyi, bu iki ucun arasında buldukları bir dengedir.

Basit bir dille şöyle açıklayalım.

Minimum enerjiden kasıt; en az enerji harcayacak pozisyondur. Bir insanın oturma pozisyonunu düşünün. Minimum enerji, fötal pozisyondur. Bu pozisyondan uzaklaştıkça, harcanması gereken enerji artar. Örneğin, ayaktaki bir insan oturan bir insana göre daha fazla enerji harcayacaktır. Aynı şekilde koşan bir insan da ayaktaki bir insana göre daha fazla enerji harcar. Dolayısıyla, doğamız bizi bu ilkenin ilk prensibi uyarınca sürekli fötal pozisyonda tutmaya eğilimli hale getirir.

Eğer kuralın ilk bölümü tek başına geçerli olsaydı, hiçbirimiz fötal pozisyondan ayrılmayı istemezdik, ve şu an bile o şekilde oturur olurduk J

Diğer taraftan, maksimum entropi diye bir kavramdan bahsettik. Entropiyi bir anlamda düzensizlik şeklinde tercüme edebiliriz. Veya kaos.

Aynı kurala göre, maksimum entropi ya da kaos, bir insanın olabildiği kadar karmaşık, düzensiz ve gelişigüzel pozisyon almasıdır. (Aklınıza sarhoş bir adamın yan gelip yattığı sahneyi getirin, işte o oturuş maksimum entropi pozisyonudur)

Baştaki kuralımıza geri dönecek olursak, nükleer fizikte parçacıklar hem en düzgün (en az enerji), hem de en savruk veya dağınık (maksimum entropi) noktasını bulmak zorundadır.

Hayata geçirdiğimiz tüm projeleri bu basit kural ışığında düşünün.

Kariyerimizde yeni bir adım atmak, yeni bir hobi edinmek, yeni bir ilişkiye girmek, bir çocuk sahibi olmaya karar vermek…  Hepsinde karar verirken yaşadığımız ikilem yukarda açıklamaya çalıştığım bu basit moleküler biyoloji kuralının paradoksunu taşır. Bize düşen, bu paradoksun hangi kısmında dengede olacağımıza karar vermek olacaktır.

Yapmak ya da yapmamak işte bu dengede vardığımız sonuçtur.

Hepinize “yapmak” dolu güzel bir yıl dilerim.

Dr. Niso Benalkabes

İşyeri Hekimi

Can OSGB